Reddi Miras

Hukuki Danışmanlık Avukat ve Arabulucu İstanbul

Mirası istemeyen kişi 2 şekilde mirası reddedebilir:

  1. Henüz miras bırakan ölmemişse murisle mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. 
  2. Ölüm gerçekleşmişse, reddi miras yapabilir.

Reddi Miras Nedir?

Miras Hukukuna ilişkin medeni kanunumuzda mirasın atanmış ve yasal mirasçılara geçişi konusunda külli halefiyet ilkesi benimsenmiş ve bu kapsamda miras bırakanın terekesi aktif ve pasifleriyle birlikte herhangi bir beyana gerek olmaksızın mirasçılara geçmektedir. Aynı anlama gelen Reddi miras veya mirasın reddi ise bu anlamda yasal ve atanmış mirasçılara bu mirastan sorumlu olmak istememeleri halinde tanınmış bir yol olup Medeni Kanunda mirası reddetme imkânı getirilmiştir.  Zira bahsettiğimiz gibi bu kişilere yalnızca miras bırakanın hakları değil borçları da intikal edebileceğinden ve bu kişiler miras bırakanın borçlarından kendi malvarlıklarıyla sorumlu tutulabileceklerinden dolayı mirası reddetmek isteyebileceklerdir.

Mirasın Reddi Çeşitleri Nelerdir?

Medeni Kanun Madde 605’te  reddi mirasın iki çeşidinden söz edilmiştir. Bunlar mirasın gerçek reddi ile mirasın hükmen reddidir.

  1. Mirasın Hükmen Reddi

Mirasın hükmen reddi miras bırakanın ölüm tarihinde ödemeden aczi açıkça belli veya resen tespit edilmiş ise miras herhangi bir beyana gerek kalmaksızın reddedilmiş sayılacaktır. Buna yönelik mirasçılar şartları mevcutsa mirasın  hükmen reddine ilişkin bir tespit davası açabileceği gibi bu hususu kendilerine karşı miras bırakanın alacaklıları tarafından yöneltilen bir davada itiraz olarak da ileri sürebilirler.

  1. Mirasın Gerçek Reddi     

Uygulamada da sıklıkla başvurulan mirasın gerçek reddi ise miras bırakanın ölümü ile birlikte mirasının intikal ettiği kişilerin bu mirası kanunda tanımlanan süre içerisinde  reddetmesidir. Bu kişiler yasal mirasçılar veya atanmış mirasçılar olabilir.

Reddi Miras Nasıl Yapılır?

Red için mirasçının bozucu yenilik doğuran bir beyanı gerekli olup bu beyan herhangi bir şekle tabi değildir. Red işlemi yazılı veya sözlü olarak Medeni Kanunun 609. maddesinin 1. fıkrasına göre, miras bırakanın son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine yapılır. Yazılı veya sözlü olmasının bir önemi yokken reddin açık şekilde yapılması şarttır. Bunun yanında mirasın reddi talep edilirken herhangi bir gerekçe sunulmasına gerek yoktur. Mirasçı tarafından yapılan bu beyan sulh hukuk mahkemesi tarafından bir tutanakla tespit edilecek ve özel kütüğe kaydı yapılacaktır. Bu işlemleri takiben mirası reddeden mirasçıya ise mirası reddettiğinin ifade edildiği bir belge verilecektir.

Bu işlemler gerçekleştirilirken mirasın kayıtsız şartsız reddedilmesi gerekmektedir. Bu durumun tek istisnası ise sonradan gelen lehine mirasın reddedilmesidir. Önemle belirtmek gerekir ki mirasın kayıtsız şartsız reddedilmesinin yanı sıra mirasın tamamının reddedilmesi gerekmektedir. Örneğin taşınırlar bakımından mirasın reddedilmesi, taşınmazlar bakımından reddedilmemesi ret beyanının kayıtlı olması anlamına geldiğinden bu şekilde yapılan bir ret beyanı geçerli değilken miras payının kesirli bir bölümünün reddi doktrinde kabul görmektedir.

Mirasın Reddi Ne Kadar Sürede Yapılmalıdır?

Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesinin 1. fıkrasına göre; mirası ret süresi 3 aydır. Yine aynı kanunun 610. maddesine göre ise, süresi içinde mirası reddetmeyen mirasçı mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılacaktır. Miras bırakanın ölümünden veya mirasçının mirasçılık sıfatını haiz olduğunu öğrenmesinden itibaren 3 aylık sürede mirasın reddedilmemesi durumunda bu hak düşecektir. Bu üç aylık sürenin başlangıcı şu şekilde farklılık göstermektedir:

  • Yasal Mirasçılar Yönünden: Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesine göre; yasal mirasçılar için bu süre miras bırakanın ölümünü öğrenmeleriyle başlamaktadır. Mirasçı, mirasçılık sıfatını haiz olduğunu daha sonra fark ederse bu durumda 3 aylık sürenin başlangıcı olarak bu sürenin esas alınması gerekmektedir.
  • Atanmış Mirasçılar Yönünden: Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesine göre de atanmış mirasçılar için ret süresi 3 aydır. Eğer mirasçı vasiyetname ile atanmışsa süre Sulh Hukuk mahkemesi tarafından vasiyetnamenin açılması ve kendilerine tebliğ edilmesiyle başlayacaktır. Miras sözleşmesi ile atama durumu mevcutsa süre yasal mirasçılar gibi işleyecektir.
Twitterda Paylaş Facebook'da Paylaş